top of page

ÖZGÜRLÜĞÜN BEDELİ

  • Yazarın fotoğrafı: sociusinsights
    sociusinsights
  • 29 Oca
  • 1 dakikada okunur

Bağlardan kurtulmak, yalnız kararlar vermek ve bunların getirdiği duygusal yük… Özgürlüğün ardındaki gerçek bedellere ayna tutuyoruz.

Popüler kültürün etkisiyle dönüşen özgürlük kavramı, bireyleri kendi kararlarını tek başına almak zorundaymış gibi hissettiriyor. Ancak özgürlüğün gerçek yüzüyle tanışanlar, yalnızlığı daha derinden yaşıyor. Gerçekten her şeye kendimiz mi karar vermeliyiz?

Tek başına verilen kararların özgürlük olarak nitelendirilmesi ne kadar doğru? Sınırsız seçeneklerin olduğu bir dünyada, bir yol göstericiye ihtiyaç duymamız son derece doğal. Ancak bu ihtiyaç, zayıflık olarak görüldüğü için dile getirilmesi bir kusur ya da eksiklik gibi algılanıyor.

Özgürlük, tüm seçimlerin sorumluluğunu bireyin omuzlarına yükler. Hata yapma korkusu, özgürlüğü kısıtlayan bir unsur haline gelir. Sonsuz seçenekler içinde kaybolan birey, neyin en iyi olduğu konusunda belirsizliğe düşerek sürekli bir tatminsizlik hissine kapılır.

Özgürlük uğruna tüm kimlik bağlarını koparmaya çalışmak, bireyi yalnızlaştırır ve aidiyet duygusunu zayıflatır. Kuşkusuz özgürlük, insanın en temel haklarından biridir. Ancak özgürlüğün de bir bedeli vardır: Daha fazla özgürlük, daha fazla yalnızlık, belirsizlik ve sorumluluk anlamına gelebilir.

Bu noktada belki de şu soruyu sormalıyız: Özgürlük, tüm bağları koparmak mıdır? Yoksa bilinçli ve çağa uygun bir şekilde yeniden şekillendirmek midir?

 
 
 

Comments


socin founded by 2025

Bültenimize Abone Olun

İletişim

bottom of page