top of page

ÇÜRÜMÜŞ TOPRAK

  • Yazarın fotoğrafı: sociusinsights
    sociusinsights
  • 15 Eyl
  • 1 dakikada okunur


Genç bedenimin içinde sanki bir ihtiyar oturuyor. Halsizliğim, üretken olamamam bundandır. Ruhumu kambur eden şey, çürümüş kalplerle oturmaktan mıdır? Bilmem. Kalbimdeki dert paçalarıma kadar inmiş, beni yürütmez hale getirmiş. Meğer yürüdüğümüz yollar çamurluymuş; paçalarım hep bu yüzden kirlenmiş. Biriktikçe ağırlaşmış ama hiçbirini silmeye yanaşmamışım. Zaman akıp gitmiş, kirler üst üste binmiş, ben de sessizce seyretmişim. Kirletenlerin haberi var mı?


Tek bildiğim, kalbimize iyi gelen şeylerin birer birer yok olduğudur. Bazen düşünüyorum: bizi bu hale getiren gerçekten paçalarımızdaki çamurlar mı, yoksa o çamurlu yolu bize yol diye yürütenler mi? Ayıbım, başkalarının kirlettiği yollardan yürümek mi? Fark ettim yanlışı, ama nafile; bataklık hepimizi çekiştirip duruyor, basmışız bir kere.


Sahi güneş ne zaman kurutur bu çamurlu yolu? Bataklık yeniden döner mi, gerçek gökkuşağı olan bir bahçeye?

Çocuklar ahlaklı mı doğar, yoksa aileleri mi onları ahlakla yeşertir? Toplum mu bozar insanı, yoksa hepimiz kendi çabamızla mı inşa ederiz toplumun ahlakını? Pembeler, maviler görmek isterken neden her şey beyaza büründü?

Hala umut ediyorum; batarken bir el uzanır mı diye… Utanç mı duymalıyım dediklerimden, yoksa bu utancı bizlere yaşatanlar mı utanmalı halinden?

Sana bir söz edecek olsam söylerdim: Çürüttüğün renkli milletime verdiğin o tek renk kimliksiz kalemin bedelini… Eğer verseydin genç ihtiyarların ellerine gülü, çimeni, ekip dönüştürürlerdi bu kederli milleti, gökkuşağının saflığını hatırlayan bir bahçeye, bir gençliğe. Bu çürüyen topraktaki bataklıktan kurtarırlardı… seni, beni, herkesi.

 
 
 

Yorumlar


socin founded by 2025

Bültenimize Abone Olun

İletişim

bottom of page